Erkek Kısırlığında Sevindiren Gelişme: Elazığ'da Mikro-TESE'den İlk Gebelik Sonucu
Non-obstrüktif azoospermi hastasında mikro-TESE ile ilk gebelik elde edildi.
Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, erkek infertilitesinin en zor tedavi alanlarından biri olan non-obstrüktif azoospermi (NOA) hastalarında uyguladığı mikroskopik testiküler sperm ekstraksiyonu (mikro-TESE) yönteminde önemli bir başarıya imza attı.
Merkezde tedavi gören bir çiftte, mikro-TESE ile elde edilen spermlerle uygulanan tüp bebek (ICSI) tedavisi sonrası ilk gebeliğin elde edildiği açıklandı. Bu sonuç, hastanenin bilimsel altyapısının, deneyimli ekibinin ve multidisipliner çalışma kültürünün somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Doç. Dr. Sezai Oğraş: “Umutsuz NOA vakalarına yeni bir umut olduk”
Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Sezai Oğraş, mikro-TESE işlemlerinde hastane olarak önemli bir başarıya ulaştıklarını belirterek şunları söyledi:
“Erkek infertilitesinin en zor tedavi edilen formlarından biri olan non-obstrüktif azoospermi hastalarında, mikroskopik testiküler sperm ekstraksiyonu (mikro-TESE) işlemlerinde önemli bir başarı elde etmiş bulunuyoruz. Merkezimizde takip ettiğimiz bir çiftte, mikro-TESE ile elde edilen spermlerle uygulanan tüp bebek (ICSI) tedavisi sonucu ilk gebeliği elde ettik.”
Doç. Dr. Oğraş, mikro-TESE yönteminin; menisinde hiç sperm bulunmayan, özellikle üretim bozukluğuna bağlı azoospermik erkeklerde, cerrahi mikroskop altında testis dokusundan seçici şekilde sperm aranan ileri bir cerrahi yöntem olduğunu vurguladı.
Klasik biyopsi tekniklerine göre testis dokusunu daha iyi koruduğunu, daha hassas bir yaklaşım imkânı sunduğunu ve sperm bulma oranlarının daha yüksek olduğunun altını çizdi.
Bu yöntemin;
Sertoli cell only,
Matürasyon arresti,
Hipospermatogenez gibi sperm üretim bozukluklarında,
Klinefelter sendromu gibi genetik nedenlere bağlı infertilite olgularında,
Hormon düzensizlikleri ve önceki tedavilere bağlı testis hasarı olan hastalarda,
Daha önce biyopsi ile sperm bulunamayan vakalarda
başarıyla uygulanabildiğini ifade etti.
Doç. Dr. Oğraş, dünya genelinde mikro-TESE’de sperm bulma oranlarının %30–60 arasında değiştiğini, kendi merkezlerinde bu oranın %52 seviyesine ulaştığını belirtti. Elde edilen spermlerle uygulanan tüp bebek (ICSI) tedavisinde ise, kadın yaşı ve laboratuvar koşullarına bağlı olarak gebelik oranlarının %30–50’lere ulaşabildiğini, elde ettikleri ilk gebeliğin merkezin uluslararası standartlarda hizmet verdiğinin güçlü bir göstergesi olduğunu vurguladı:
“Bu önemli başarı, azoospermi nedeniyle umutsuzluğa kapılmış birçok çift için yeni bir umut ışığıdır. Erkek infertilitesinde kişiye özel tanı ve tedavi yaklaşımını benimsiyoruz. Üroloji ekibimiz, kadın doğum uzmanlarımız, tüp bebek ekibimiz, embriyoloji ve histoloji uzmanlarımız ile tüm sağlık çalışanlarımıza; ayrıca bize güvenerek bu süreci sabırla yürüten hastamıza ve ailesine teşekkür ediyoruz.”
Uzm. Dr. Gülcan Kahraman: “Zor infertilite tablolarında yüz güldüren sonuçlar alıyoruz”
Kadın Doğum Uzmanı ve IVF Klinik Sorumlusu Uzm. Dr. Gülcan Kahraman, özellikle non-obstrüktif azoospermi gibi en zor infertilite tablolarında dahi multidisipliner çalışmanın önemine dikkat çekti:
“Kliniğimizde mikro-TESE ile elde edilen spermlerle uygulanan tüp bebek (ICSI) tedavilerinde elde ettiğimiz gebelik sonuçları, üroloji ekibimizin cerrahi başarısı ile embriyoloji ve IVF ekibimizin deneyiminin ortak ürünüdür. En zor erkek infertilitesi tablolarında bile, ekip çalışması sayesinde hastalarımıza uluslararası standartlarda yüz güldürücü sonuçlar sunabiliyoruz.”
Kahraman, mikro-TESE sonrası elde edilen her bir spermin laboratuvarda büyük bir titizlikle işlendiğini, ileri embriyoloji teknikleri, yüksek kaliteli laboratuvar koşulları ve kişiye özel IVF protokolleri sayesinde yüksek fertilizasyon, kaliteli embriyo gelişimi ve başarılı gebelik oranlarının hedeflendiğini belirtti.
Tüm IVF ekibine, embriyologlara ve hemşirelere teşekkür ederek merkezde en güncel ve bilimsel tedavi seçeneklerinin sunulmaya devam edeceğini ifade etti.
Dr. Merve Kavak Balgetir: “Mikro-TESE, deneyimli cerrahi ve hassas laboratuvar iş birliği gerektiriyor”
Histoloji ve Embriyoloji Uzmanı Dr. Merve Kavak Balgetir, mikro-TESE işlemlerinin erkek faktör infertilitesinde özel bir yere sahip olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Özellikle erkek faktör infertilitesinde büyük öneme sahip mikro-TESE işlemlerimiz; deneyimli üroloji ekibimizin cerrahi uzmanlığı ile embriyoloji laboratuvarımızın hassas ve eş zamanlı çalışmasının birleşimi sayesinde başarıyla gerçekleştirilmektedir. Bu güçlü multidisipliner iş birliği, hem cerrahi süreçlerin hem de elde edilen spermlerin laboratuvar değerlendirmesinin en uygun koşullarda yapılmasına imkân sağlıyor.”
Dr. Balgetir, embriyoloji laboratuvarının Uzm. Dr. Sena Özcan Yıldırım ile birlikte büyük bir uyum içinde yürütüldüğünü; ICSI (intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu), aşılama (IUI) ve diğer işlemlerin bilimsel hassasiyetle planlanıp takip edildiğini belirtti.
Merkezde aynı zamanda sperm analizlerinin ve hazırlama işlemlerinin düzenli olarak yapıldığı donanımlı bir androloji laboratuvarı bulunduğunu, burada sperm değerlendirmelerinin özenle gerçekleştirildiğini vurguladı:
“Modern teknolojilerle donatılmış altyapımız ve deneyimli ekibimizle, ebeveynlik yolculuğunda güvenilir bir rehber olmayı amaçlıyoruz. Her çift için kişiye özel tedavi planları oluşturuyor, etik yaklaşım, hasta mahremiyeti ve güvenliği temel prensiplerimiz olarak koruyoruz. Embriyoloji ve androloji laboratuvarlarımızda özveriyle çalışan tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum; birlikte birçok ailenin hayalini gerçeğe dönüştürmek için çalışmaya devam ediyoruz.”
Bakmadan Geçme
